Türk Sineması Kısa Tarihi

Arkadaşlar aşağıya http://www.turksineması.com adresinden derlediğim Türk Sineması’nın gelişimi üzerine bir yazıyı aktarıyorum.

Amacım sitemizde Türk Sineması üzerine tarih dizinsel ve kuramsal yazıları içeren bir platform oluşturmak. Bunun için farklı kaynaklardan pek çok metin buraya aktarılabilir. Böylece Türk sineması üzerine derli toplu ve nitelikli bilgiye ulaşabiliriz.

Yukarıda bahsi geçen tipteki yazıların dışında gerek tek tek filmler gerekse yönetmenleri bazında değerlendirmeler içeren yazılar da bu başlık altında yer alabilir. Örneğin dün akşam TRT 1’de Yavuz Tuğrul’un Muhsin Bey’ini izledim ve onunla ilgili bir takım bilgileri derleyip buraya aktarmayı düşündüm. Zaman içerisinde eğer yönetmenlere ilişkin veriler yeterince birikirse bunlar ayrı başlıklar altında da toplanabilirler.

TÜRK SİNEMASI DÖNEMLERİ

Kuşkusuz, her ülkenin bir sinema tarihi vardır. Bu, elbette belgelerle saptanır. O yıllardaki adıyla sinematograf, yani sinemanın dünya üzerindeki resmi tarihi belgelere göre 22 Aralık 1895 olarak bilinir. İki Fransız genci Louis ve Auguste Lumièr kardeşlerin Paris’te Capucines Bulvarı’ndaki Grand Cafe’de düzenledikleri bir gösteriyle dünya sinemasının resmi tarihi doğar.

Sinemanın Türkiye’ye girişi ise çeşitli kaynaklara göre Yıldız Sarayı’nda ve halka açık gösterilerle başlar. Örneğin, Romanya uyruklu bir Polonya’lı Sigmund Weinberg’in Galatasaray dönemindeki Sponeck adlı birahanenin salonunda düzenlediği halka açık film gösterisi, bu konuda en sağlam kaynaklardan biridir. Ve bu film gösterisinin tarihide 1897’dir.

1914
1908 yıllarından başlayarak çeşitli kentlerde halka açılan sinema salonları, gösterilerini yabancı uyruklu ve Türkiye’de ki azınlıkların egemenliğinde sürdürürken devreye Cevat Boyer’le Murat Bey’ler girer. Ve Şehzadebaşı’nda Milli Sinema adı verilen “ilk Türk sineması” açılır (19 Mart). Ardından, İstanbul Sultanisi’nde film gösterileri düzenleyen Şakir Seden’le Fuat Uzkınay, Sirkeci’de lokantacılık yapan Ali Efendi’yi (Öztuna) ikna ederek ikinci Türk sinemasının açılmasını sağlarlar (6 Temmuz). Ve sinemaya Ali Efendi adı verilir. Çünkü Ali Efendi, bu kuruluşun asıl büyük hissedarları olup, Şakir ve Kemal Seden kardeşlerin de amcalarıdır.
I.Dünya Savaşı’nın başladığı günlerde yedek subaylığını yapan Fuat Uzkınay, Türk sinema tarihinin ilk filmini çeker. Ayastefanos’taki Rus Abidesinin Yıkılışı adını taşıyan ve tarihi anısı olan bu film, 150 metre uzunluğunda bir belgeseldir. Ve işte 14 Kasım 1914’le Türk sinemasının gerçek doğum tarihi gerçekleşir.
Bir yıl sonra (1915) Harbiye Nazırı Enver Paşa’nın emriyle Merkez Ordu Sinema Dairesi kurulunca, Türkiye’de sinemayı tanıtma konusunda büyük katkıları olan Sigmund Weinberg de bu kurumun başına getirilir. Yardımcısı da Fuat Uzkınay’dır. Weinberg, savaşla ilgili ve Türkiye’yi ziyarete gelen imparatorların gezi belgesellerini çekerken, bu ara Enver Paşa’yı ikna edip öykülü uzun film denemesine de girişecekti.
Dönemin en çok tutulan tiyatro oyunu Leblebici Horhor’u çekmeye başladıktan bir süre sonra, oyuncularından birinin ölmesiyle film yarım kaldı. İkinci öykülü filmi olan Himmet Ağanın İzdivacı’nın ise oyuncuları Çanakkale Savaşı nedeniyle askere alınınca, bu denemesi de ilkinin akıbetine uğradı. Ancak, Ordu Sinema Dairesi Başkanlığı’na getirilen Fuat Uzkınay, yarım kalan Himmet Ağanın İzdivacı’nı savaştan sonra (1918) tamamladı.

Not: Yazının devamı için ekteki .pdf dosyasını indirebilirsiniz.

indir Türk Sineması Kısa Tarihi

Yazar morrison

0 Yanıt to “Türk Sineması Kısa Tarihi”



  1. Yorum Yapın

Yorum bırakın




İÇİNDEKİLER

ESKİ YAZILAR

RSS DF’de Son Altyazılar

  • Bir hata oluştu; besleme kapalı gibi görünüyor. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

RSS ED2K

  • Bir hata oluştu; besleme kapalı gibi görünüyor. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

RSS BT

  • Bir hata oluştu; besleme kapalı gibi görünüyor. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.